
DJI GO 4 uygulamasındaki fotoğraf ayarları adı altında JPEG, RAW ve JPEG+RAW adında 3 farklı fotoğraf formatı görüyorsunuz. Peki bu 3 farklı formattan hangisi tercih edilmeli? Providyo DJI Yetkili Satış Mağazası ve Tavsiye Edilen Servis Noktası olarak JPEG ve RAW formatlarını ve aralarındaki farkları sizler için inceledik.
JPEG ve RAW Formatlarında En Parlak ve Gölgeli Alanların Farkı
Aşağıdaki fotoğraf Zenmuse X5S ile JPEG+RAW formatında çekilmiştir. Güneş aşırı ışıklı; zemin ise az ışıklı olarak çekilerek doğallık yakalanmış ve post-prodüksiyon kısmında da kolaylık sağlanması amaçlanmıştır. Fotoğrafta bulunan tonları ayarlayarak JPEG ve RAW formatının birbirinden ayrılan yönlerini kolaylıkla keşfedebilirsiniz.

JPEG uzantılı görsellerin ana problemi, fotoğrafların sıkıştırılmış olması ve fotoğraf hakkında yeterli verinin bulunmamasıdır. Bu nedenle post prodüksiyon aşamasında tam kontrole erişilemeyebilinmektedir. Aşağıdaki fotoğrafta JPEG uzantılı bir görüntünün post prodüksiyon aşamasından sonra nasıl bir hal aldığını inceleyebilirsiniz. Gölgeler ve parlak alanların değerleri düşürülmüş ve buna bağlı olarak ağaçlık alanlar doğal gözükmemekle birlikte güneş de fazlasıyla parlak kalmıştır.

RAW formatında ise veriler sıkıştırılmamış olduğu için JPEG’e göre post prodüksiyon kısmında kontolleri geniş çaplı olarak kullanıcıya sunar. Aşağıdaki fotoğrafta, üstteki fotoğrafta kullanılan değerler aynı şekilde kullanılmış ve daha başarılı bir sonuç elde edilmiştir.

Beyaz Dengesi
RAW uzantılı görüntülerde beyaz dengesini kolay bir şekilde ayarlayabilirsiniz. Çekim yaptığınız ışığa ve makinenizin o andaki beyaz dengesine göre yapacaklarınız değişkenlik gösterecektir. Bazı noktalarda renk ayarlamalarına bile gitmek zorunda kalabilir fotoğrafınızı istemediğiniz bir renk tonunda bulabilirsiniz. Aşağıdaki fotoğraf Phantom 4 Pro ile JPEG+RAW modunda çekilmiştir.

JPEG dosyası ile düzenleme yaptığımızda, renk sıcaklığını ve tonunu ayarladıktan sonra fotoğraf hala iyi durumda görünmüyor.

RAW dosyası sıkıştırılmamış gri skala verisini de içerdiğinden çekim esnasında beyaz dengesini yanlış ayarlamış olsanız bile post prodüksiyon aşamasında düzeltebilirsiniz. Bu formatta çekimler yaparak düzenleme esnasında görünütünüzün kalitesini kaybetmeden işlem yapabilmenizi sağlamaktadır.

Dosyaları Görüntülemek
Post prodüksiyon aşamasında RAW uzantılı dosyalar üzerinde düzenleme yapmak oldukça kolay fakat bu durum her anlamda bu şekilde olamayabilmektedir. RAW dosyalarını Photoshop ya da Lightroom gibi özel programlar olmadan düzenleme yapamıyoruz. Diğer taraftan, JPEG uzantılı dosyalar için böyle bir sorun bulunmamaktadır. DJI cihazınız ile çektiğiniz görüntülerde DJI GO uygulamasına düşük çözünürlüklü JPEG dosyası kaydedilmektedir. RAW uzantılı dosyayı ise bilgisayar olmadan açmak mümkün değildir.

Dosya Boyutları
Ek olarak, JPEG ve RAW uzantıları arasındaki bir diğer fark ise dosya boyutlarıdır. RAW uzantılı görüntüler içerisinde çok daha fazla veriyi barındırdığı için JPEG uzantılı dosyalara göre 5 kat daha fazla yer kaplamaktadır.

Zamanlı Çekimler
Ayrıca, RAW dosyaları daha çok yer kapladığı için, SD kart içerisine kaydedilmesi daha uzun sürmektedir. Bu durum da zamanlı çekimdeki en kısa zaman seçeneğini uzatmaktadır. Aşağıdaki fotoğrafta Mavic Pro modelinin zamanlı çekim seçeneklerine bakıldığında; JPEG ile en kısa 2 saniye seçeği mevcutken RAW formatında bu süre 10 saniyeye çıkmıştır.

Hangi Format Daha İyi
Ne yapmak istediğinize göre değişkenlik gösterebilir. JPEG dosyalarının en iyi avantajı işeleme sürecinin kısa olması ve çekim yapmaya daha fazla zaman ayırabilmektir. RAW formatında çekim yapıldığında sensörden alabildiğiniz kadar çok veri alabilir ve bu sayede de düzenleme kısmında daha fazla seçeneğe sahip olabilirsiniz. Çekimler esnasında bu farkları göz önünde bulundurmanız size hem cihazınızın hafızası bakımından kazandırırken diğer taraftan daha güzel işlere imza atmanıza olanak tanıyacaktır.


Siz de fikrinizi belirtin
You must be logged in to post a comment.